Dünya’nın ve Mars’ın kaderi, Büyük Lorenzo’nun rolünü iyi oynamasına bağlıydı.
“Kapının ağzında kâbuslarımdaki zehirli mantarlara benzeyen bir Marslı duruyordu. Bu bir anlık şiddetli heyecan süresinde yalnızca Marslı’yı görebildim. Ne arkasındaki insanı ne de sözde uzvuyla tuttuğu Yaşam Asası’nı fark etmiştim. Derken Marslı içeri süzüldü ve kapı gıcırtısı sesiyle sordu: ‘İyi günler, baylar. Bir yere mi gidiyorsunuz?'”