Çok uzak olmayan bir gelecek. Sınırlar kalkmış, dünya bir refah gezegeni olma yolunda, insanlar özgür ve/fakat sorumlu, üstelik mutluluktan uçuyorlar. Bu bir rüya mı? İnsanoğlu gerçekten “yeryüzündeki cenneti” mi yaşıyor?
Bir uzay yolculuğundan dönen Lem’in geleneksel kahramanı Ijon Tichy, bu yeni çağda insanların gerçekle yüz yüze gelmekten korktuklarını, kendi kurgu-dünyalarında, kendi bireysel cennet ve cehennemlerinde yaşadıklarını keşfeder. Kimyasal uyarıcılarla her türlü ruh haline girebilen, “kemokrasi”yle yönetilen bu dünyada gerçek, birbiriyle örtüşen sonsuz sayıdaki hayal katmanlarının ardındadır.
Huxley’nin Cesur Yeni Dünyası’ndan, Orwell”n 1984’ünden esintiler taşıyan bir kara-mizah. Bilim-kurgu ustası Stanislaw Lem karanlık bir geleceğin tablosunu çizerken kestirme yoldan ulaşılan mutluluğun boşunalığına ve tehlikelerine dikkat çekiyor.